Akropolis Müzesi’nin harikalarını keşfedin
OVERVIEW
Eğer antik Yunanlılar birden modern Atina’yı ziyaret etseydi onları nerede bulacağınızı sorgulamazdınız. Akropolis Müzesi’nde sadece evlerinde gibi hissetmezlerdi, aynı zamanda -sizler için de olduğu gibi- dünyadaki en ayrıcalıklı kültürel ortamlarından birini keşfedecek dört katları olurdu.
Kraliyet, aristokrasi, tiranlık ve son olarak demokrasi; milattan önce 4000’den beri iskân edilen bir mahallenin üstüne kurulu bir müzede, 14.000 metrekarelik alan üzerinde güzelce kurulu Akropolis’tedir. Akropolis ve müzesinin kazısı esnasında yeryüzüne çıkan hayret verici mimariyi, göz kamaştıran sanatları ve taş işçiliğini bulacaksınız.
Öyleyse ister müzeyi kendi başınıza keşfediyor olun isterseniz de bir arkeolog turuna katılın (ki bu tavsiye edilmektedir), ödüllendirileceksiniz. Her katında, Atina’nın bu simgesel abidesine saygınız artacaktır.
İLHAM ALMAK
BUNLARı KAÇıRMAYıN
Serginin detaylı şaşırtıcıdır. Bu yüzden ziyaretinizden en iyi şekilde nasıl yararlanabileceğinize dair birkaç tavsiyeyle iştahınızı kabartacağız. Fuaye alanında birazdan göreceğiniz içeriğe dair Atina’nın her bir büyük istilasından -Pers, Roma, Osmanlı ve Venedik- sonraki Akropolis’in minyatür kopyasına hayran kalmak için bir dakika ayırın.
- ZEMİN KATI
Antik bir Atina Mahallesi
Ana sergi alanına gitmeden önce müze binasında ele alınmayan antik Atina mahallesi sergisine yönelin. Üstteki cam katlardan görünmektedir, kalıntılar da ziyaret edilebilir. Sokakların karmaşık düzeni, konutlar, hamamlar, atölyeler ve mezarlar M.Ö. 4 bin yılından öncesinden M.S. 12. Yüzyıla kadar olan günlük yaşama ilişkin bilgiler veriyor.
Akropolis Yamaçları Galerisi
Yükselen Kutsal Kaya deneyimini temsil etmek için açılı olan Akropolis eserleri evinin Yamaçları müzenin kuruluşunda keşfedildi. Parfüm şişesi ve şölen vazoları, kozmetik ve mücevherat kapları, ağırşak ve sanat eserleri gibi objeler yaşamı ve ölümü betimlemek için yamaçlarda sıradan insanların yaşadığı ve diğer sığınakların bulunduğu yerdeki günlük yaşamın adeta bir resmini çiziyor.
GİRİŞ KATI
Eski Akropolis Galerisi
Giriş katında ilerlerken Arkaik dönemin (M.Ö. 7. Yüzyıldan M.Ö. 479 yılındaki Pers Savalarına kadar) heykelleriyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu yeterince etkileyici ancak bir zamanlar doğal boyalarla çok açık renklere boyandıklarını öğrendiğinizde daha etkileyici oluyor. Aynı zamanda eski tapınağı donatan Hekatompedon (muhtemelen ilk Partenon zamanından kalma bir bina) ve Gigantomakhia (Tanrılar ve Devler arasındaki bir savaş) pedimentleri gibi yapıların kalıntılarını da bulacaksınız.
Propylaia, Athena Nike Tapınağı ve Eretheyon
Perikles’in Altın Çağı’nın öne çıkan özellikleri… Hepsini – asil kadın figürlerini Erehteyon’un (Acropolisin kuzey bölgesinde bir tapınak) verandasında destekleyen soylu Karyaditler de dahil olmak üzere – birer birer gezin, acele etmeyin.
Boş çemberin (Parthenon etrafında neredeyse 150 metre mermerin yarısı boyunca) Lord Elgin tarafından alınan kayıp kartalite ayrıldığını ve 19. Yüzyılın başında İngiliz Müzesi’ne satıldığına dikkat edin. Ayrıca mükemmel bir biçimde detaylandırılmış, ufaltılmış Athena Nike Tapınağının bir kopyası vardır.
M.Ö. 5. Yüzyıldan M.S. 5. Yüzyıla Galerisi
Klasik, Helenistik ve Roma dönemindeki tanrıları, kahramanları, mitolojik temaları ve ünlü adamların portrelerini temsil eden Akropolis çevresinde bulunan birçok heykel ve adak (tanrılara ithafen) bulunmuştur.
- ÜST KAT
Partenon Galerisi
Partenon’a ve Parteon’un metoplarına, friz ve pedimentlerine ayrılmış üst kat direkt olarak ziyaretçierin en çok vakit geçirdiği yerdir. Taş işçiliğinin çetrefilliliğine hayran kalarak frizin (alınan ve tahrip edilen orijinal mermerlerin kopyalarıyla) hemen etrafından yürüyebilirsiniz. Yürüdükten sonra Partenon’un kendisine – kuzey pencerelerinden görünmektedir- büsbütün yeni bir ışıktan bakacaksınız.
PLANLAMAYA BASLAYIN
Bilet ücretleri sezona bağlı olarak 5-10€ arasındadır (tur rehberi hariç).
Bazı önceden alınmış biletler yoğun zamanlardaki uzun kuyruklardan kaçınmanızı sağlar.
Biletini al
Müzede birkaç saat veya yarım gün harcayabilirsiniz. Ne kadar vaktinizin olduğunda ve ne kadar detaylı incelemek istediğinize bağlıdır.
Birçok rehberli tur 2-3 saat sürmektedir.
Havalimanından
Metroyla: Sintagma istasyonu için mavi hattı kullanın ve ardından Akropolis istasyonu için Kırmızı hattı (bir durak) kullanın.
Arabayla veya taksiyle: 35km, 40 dakika (yaklaşık olarak gün içerisinde 40€)Piraeus limanından
Metroyla: Sintagma istasyonu için mavi hattı kullanın ve ardından Akropolis istasyonu için Kırmızı hattı (bir durak) kullanın.
Arabayla veya taksiyle: 15km, 30 dakika(yaklaşık olarak gün içerisinde 30€)
Müzeler tüm yıl boyunca açık olup kış aylarında daha erken saatte açılmaktadır.
- Bazı resmi tatillerde kapalıdır. .
- Kalanalıktan kaçınmak için erken ziyaret etmek yararlıdır (10:00’dan önce) veya 16:00’dan sonra (sadece kış boyunca hafta ortası erken kapanış saatlerine dikkat edin).
- Cuma günü Atina’daysanız 22:00 kapanış saatinden yararlanın. Gece yarısına kadar açık restoranında bir akşam yemeğiyle bile birleştirebilirsiniz. Genellikle Akropolis’in ışıklandırma manzarasına eşlik eden üç kişilik bir orkestrası vardır.
- Sonbahar
- Bahar
- Yaz
- Kış
- Restoran ve kafe gibi çok iyi iki hediyelik eşya dükkânı vardır..
- Müze tur düzenlemez ancak size Lisanslı Turist Rehberleri Birliği’ne yönlendirir.
- Engelli ziyaretçiler için tüm katlara erişim iyidir.
- Kabartma yazısıyla kısa bir rehber mevcuttur.