- Gidilecek yerler
- Yapılacak şeyler
- Seyahatinizi planlayın
- Ιlham alın
- Daha fazlası
Atina’dan kolayca ulaşabilinen bu adalar, Ege’nin en değerli taşlarıdır. Antik Yunan coğrafyacıları bu eşsiz ada topluluğuna Kiklad adını verdi, çünkü onların kutsal Delos adasının etrafında varsayımsal bir daire (kyklos) oluşturduklarını düşündüler. Efsaneye göre, adalar, devler arasındaki bir savaşın ardında kalan artıklardır. Gerçekte, deprem ve volkanik patlamalar gibi dev jeolojik olaylar sonucu ortaya çıkmışlardır.
Renkleri, Yunan bayrağındaki gibi mavi ve beyazdır. Adaların pek çok boyutu vardır, ve içerikleri - eşsiz ışık, yarı saydam su, cennetlik plajları, parlak beyaz binaları ve çıplak kayaları aynı olsa da her birinin kendine özel karakteri vardır. Grubun yıldızları Mökene ve Santorini’nin tanıtılmaya ihtiyacı yoktur, ancak daha az bilinen büyüklü küçüklü adalar da değerlidir. Yeni başlayanlar için, aristokrat Siroz’u, kozmopolit Bara’yı, heykeltışarların İstendil’ini, büyük, cömert, Nakşa’yı, egzotik Değirmenlik’i, ve tarihi Delos’u deneyin, Ege’yi güzelleştiren “saklı mücevherler”den bahsetmeye gerek bile yok: Mürted, Termiye, Yavuzca, Koyunluca, Yamurgi, Eskinos, Anafiye ve Bolukendire. Eğer aileniz, arkadaşlarınız ya da sevgiliniz ile seyahat ediyorsanız, Kiklad’da güneşte yaz cennetinizi bulacaksınız.
Sizin mükemmel plaj düşünceniz nedir? Yeşil-mavi su ve beyaz kum mu? Plaj barları ve su sporları mı? Şnorkel ve tüplü dalış için kayalarla çerçevelenmiş mi? Sadece yürüyerek veya tekne ile erişilebilen gizli bir Ege koyu mu? İdealiniz ne olursa olsun, onu Kiklad’da bulacaksınız. İlk durak: Ekstra altın kum, turkuaz su ve 5 yıldızlı tesisleri ile Mökene. Cennet, Super Paradise, Psarou ve Elia, dünyanın en iyi 10 plajı arasındadır.
Ardından, Sarakin ve Kleftiko’daki gibi en geniş renk aralığı ve kaya oluşumları ile Değirmenlik ve Santorini’nin Kamari, Perissa ve Perivolo’daki gibi Kiklad’ın doğal güzelliğini ortaya çıkaran siyah ve kırmızı plajları geliyor. Küçük Koyunluca plajlarla çevrilirken, Kayalıklı Yamurgi de Luc Besson’ın film çektiği Agia Anna plajındaki “Büyük Mavi” olduğunu iddia eder. Ahla ve Grias’ın Pidima karşı kazandığı gibi, Andıra’nın “gizli” kumlu plajları, eksta fotojenik olduğu için övgüleri topluyor, tıpkı İstendil’in Livada’daki yuvarlak kayalara ve Pakya Ammos’daki (Şişman Kum) devasa kumula yaptığı gibi. Hepsinden uzaklaşmak için, hem Gümüş ve Değirmenlik arasındaki küçük Polinos hem de Nakşa yakınlarındaki Küçük Kiklad Adaları yatla gelenler için keşfedilmemiş ham güzellikler sunuyor.
Kiklad’da çoğu yerel arkeolojik alanlar ve müzelerde görülebilen binlerce yıllık medeniyet gelişti. Bunun Delos ve Santorini’nin Venedik Kayası, Minos Pompeisi’ni tamamında geri dönüşünü göreceksiniz. Nakşa ve Mürted’in antik Karthaia’sında uzanan iki devasa Antik heykel. Hemen hemen her adada en az bir antik harabe vardır. Güzel, tipik Kiklad kiliseleri her adada bulunurken, en çok ziyaret edilenleri İstendil’deki 19. yüzyıl Panagia’sı, Bara’daki erken Bizans Ekatontapiliani’si, ve Yamurgi’deki 11. yüzyıl Hozoviotissa manastırıdır. Ziyaret edilecek en iyi müzeler şunlardır: Santorini’nin Tarih Öncesi Thera’sı, Andıra’nın Çağdaş Sanat ve Arkeoloji’si, Siroz’un Hermupolis’indeki Endüstri Müzesi, Yamurgu’nun Arkeoloji Müzesi; Değirmenlik’in Venus de Milo’nun kopyasının olduğu Maden ve Arkeoloji müzeleri, İstendil’in Elburgaz’daki Mermer El Sanatları Müzesi, ve Nakşa’daki Arkeoloji ve Venedik müzeleri.
Köylerinin ikonik mavi ve beyazı ve göz alıcı plajlarıyla bilinen Kiklad adaları, denizcilere ve deniz severlere sunduğu kristal suları ve koy işlemeli sahil kıyısı ile eşit derecede dünya çapında tanınmayı hak ediyor. Suda aksiyon mu arıyorsunuz? Küçük Kikladlar’ın özel koylarından, Bara’da rüzgar ve uçurtma sörflerine ve eğlence dolu su sporlarına kadar, herkes için bir seçenek var. Karada, her adada, özellikle Nakşa, İstendil, Yamurgi, Siroz ve Andıra’da açık yürüyüş parkurları vardır. Kalelerle, şapellerle, harap kulelerle ve eski yapıtlarla daha büyüleyici hale gelen kayalıklı manzaralarla kesişirler.
Her ada Ege’nin bir aroması ile yerel bir ikramda uzmanlaşır. Santorini’nin volkanik toprağı olağanüstü şaraplar ve ekstra lezzetli küçük domatesler, kapariler, susuz büyüyen beyaz patlıcanlar üretir. Diğer adalarda, Mökene’de baharatlı kopanisti ve xinotyro gibi harika peynirleri, Nakşa’da arseniko, İstendil, Bara ve Siroz’da San Michali’yi arayın. İstendil ve Andıra’daki froutalia denen zengin omlet, Mökene ve İstendil’deki sosis ve terbiyeli domuz fileto (Louza), Yavuzca’daki çömlek nohut, ve bütün adalardaki pastelli (susam çubukları) ve amygdalota (ezilmiş badem kurabiyesi) gibi tatlılar. Tüm adalar kendi sert içkisini damıtır ama İstendil’in rakısı daha arıtılmış ve hafifken, Yamurgi’da rakının balla karıştırılmış hali olan rakomelo içerler.
Tüm tatil planlama ihtiyaçlarınız tek bir yerde, doğrudan rezervasyon yapmanızı ve resmi çevrimiçi fiyatlardan yararlanmanızı sağlar.