OVERVIEW
Adanın insanlarını ve geleneklerini tanımak, Kerpe’nin köylerinde günübirlik olsa da bir gezintiye çıkmak, sahilde uzanmak ve tavernalarda oturup bir şeyler yiyip içmek en büyük ödülünüz olacaktır.
Aslında otantik köy yaşamının başladığı, Kerpe'nin ana kasabası Pigadi'yi gördüğünüz zaman şaşıracaksınız. İç kısım dağlık hale geldikçe, çoğu 10. yüzyılda yaşayan sakinlerin korsan baskınlarından kaçınmak için tepelere doğru yola çıktığı, kümelendikleri yamaçlarda ise yerleşimlerini bulacaksınız.
Kerpe'nin renkli evlerine (ışıl ışıl beyazlık ile birbirine karışan mavi, sarı ve pembe) ve çiçeklerle dolu avlulara hayran kalacak, buradaki yerleşimciler gibi siz de Ege'ye bakan bir balkonla yaşamanın ve dağ yeşilliği ile çevrili olmanın nasıl bir şey olacağını merak edeceksiniz.
Bunca telaş, koşuşturmaca içerisinde yerleşimcileri dar sokaklarda gezinirken veya yine bu sokaklardan geçip işlerine, kiliseye, öğle yemeğine giderken, belki de bir kahve içerken görebilirsiniz. Ne olursa olsun, hiçbir şey aceleyle yapılmıyor.
İLHAM ALMAK
BUNLARı KAÇıRMAYıN
Menetes
Renkli Menetes ilk veya son durağınız olabilir, sadece Pigadia'nın sabah veya gün batımı manzarasının tadını çıkarmak isteyip istemediğinize bağlıdır. Her iki durumda da amfi tiyatro ile inşa edilmiş dağ köyünün unutulmaz bir manzarası var. Ağır ağır gezintiye çıkın, özellikle sarı ve mavi panjurların tadını çıkarın, Meryem Ana Kilisesi'nin görüş açısından fotoğraf çekin. Ayrıca aynı yerleşim yerinde bir de Folklor Müzesi var ve 15 Ağustos'ta eğer adadaysanız, köyde festival organize edilmektedir. Sadece et stifado (güveç) ve pirinç için bile buraya gelmeye değer.
Aperi
İlk yerleşimin Orta Çağ'da başladığı Aperi, 19. yüzyılın sonlarına kadar Kerpe'nin başkentiydi. Buradaki evler, kiremitli çatılar ve çiçeklerle dolu bahçelerle daha fazla konak havası hissedebilirsiniz. Ancak 300 metreden daha uzun bir mesafede hala bir dağ köyü atmosferi var. Bir derenin her iki yanında büyüyen bir köyün çevresinde, iki tarafı birbirine bağlayan bir taş köprü ile su kaynakları bulacaksınız. Daha uzun bir yürüyüş için dağın tepesinde bir kale ve köyden takip edebileceğiniz yollar var.
Olimpos
İşte burası, Kerpe'nin tüm gelenek ve göreneklerini şişeleyip saklayabileceğiniz yer. Bir dağın zirvesine yerleşmiş, 1980’den beri adanın geri kalanıyla irtibatı kesilmiş (elektrik yok, yol yok…) ve şimdi ziyaretçiler kolay ulaşamasa da otantik karakterini korumayı başarmış. Tıpkı yaşayan bir halk müzesi gibi, yaşlı kadınlar hala geleneksel kıyafetlerle dolaşmakta, sakinleri dilsel deyimlerini ve geleneksel el sanatlarını korumaktalar. Mağazalardaki işlemeli başörtülerine ve el dokuması hediyelik eşyalara bir göz atın. Gerçekten de güzeller. Manzara, yel değirmenleri ve kendine özgü çan kulesine sahip bir kilise ile tamamlanmaktadır. Muhteşem deniz manzaralı bir tavernada ev yapımı yiyecekler ile iştahınız açılsın.
PLANLAMAYA BAŞLAYIN
- Pigadia'dan Menetilere
Araba ile: 7,5 km (15 dakika). - Menetelerden Aperiye
Araba ile: 14 km (22 dakika) - Aperi'den Olympos'a
Araba ile: 35 km (1saat. Yol belli bir mesafeden sonra pürüzlüdür) - Pigadia'dan Olimpos'a
Araba ile: 43 km (1 saat 10 dakika) - Havaalanından Pigadia'ya
Araba veya taksi ile: 14 km (21 dakika)
Havaalanından Pigadia'ya ve köylere de otobüsler var.
Daha Fazla Bilgi: +30 22450 22338
- Kerpe köylerini yılın herhangi bir zamanında ziyaret edebilirsiniz, ancak en güzel dönem Nisan - Ekim aylarıdır.
- Meneteler Halk Müzesi: Mayıs-Ekim arası her gün açık 9:00-13:00
En yoğun dönem yaz ayları olmakla birlikte, köyün meşgul olma ihtimalini düşünerek sabah veya öğleden sonra Olimpos'u ziyaret etmeye değer.
- Sonbahar
- Bahar
- Yaz
- Kış
- Her üç köyü de ziyaret ederseniz, tüm güne ihtiyacınız olacaktır.
- En uzak köy olduğu için Olympos'a özel bir gün ve diğer iki köye başka bir gün (ya da yarım gün) ayırmaya değer.
Bazı köylerde bir gece kalabilir, ancak konaklama sınırlı olduğu için rezervasyon yaptırarak emin olun.