Her şeye sahip bir ada olsaydı, ne olurdu? İsterseniz aile olarak, evli bir çift ya da arkadaş grubunuzla gidin, güneşlenmek, yüzmek, yemek veya aktif olmak için kumlu sahiller sizin şansınız olacak. Tatmak için birbirinden lezzetli yerel ürünler. Sizi Orta Çağ’a hatta antik dönemlere kadar bir dakika olsa da yolculuğa çıkartan bir kültür. Eski geleneklerini koruyan dağ köyleri. Kiklad Adalarının en büyüğüne, ne zaman giderseniz gidin yılın her döneminde yeni bir şeyler bulabileceğiniz Naxos’a hoş geldiniz. Sorulması gereken tek soru nereden başlanması gerektiği.
Kalenin tepesinde ana şehir
Kiklad veya Venedikli? Her ikisi de. Naxos'un ana kentinin (Hora) tepesine doğru ilerlerken sadece Ege manzarasıyla değil, Venedik kalesiyle de ödüllendirilirsiniz. 13. yüzyıl Trani Kapısı'ndan geçerken, hala yaşamakta olan bir Orta Çağ kasabasına adım atarsınız. İyi korunmuş Aperathitissas Kulesi ve Della Rocca Barozzi Kulesi (Venedik Müzesi) ve Arkeoloji Müzesi'ne de dikkat edin. Ama aynı zamanda dar sokaklarda dolaşırken, hediyelik eşya ve yerel ürünlerle küçük mağazaların ve canlı kafelerin, barların ve restoranların yanından geçerken mimarinin klasik Kiklad güzelliğiyle nasıl kaynaştığına tanıklık etmenin keyfini de yaşayacaksınız.
Portara'da bir gezinti
Gemiyle gelen herkesi selamlayan, M.Ö. 6. yüzyıldan kalma Portara, adanın sembolü, amblemi haline gelen antik mermer kapısıdır. Palatia (eski zamanlarda bir ada) adı verilen küçük bir arazide ve 6 metre boyunda, 3,5 metre genişliğinde ve 20 ton ağırlığındadır. Sarayın kendisi hiçbir zaman inşa edilmedi, ancak kapı ölçeği göz önüne alındığında tasarlanan boyutunu hayal edebilirsiniz. Hora'ya bakan bir kafe bulacaksınız. Burada gün batımı gerçekten büyülü ve harikadır. Kalmaya, zaman geçirmeye değer.
Geçmişin içinde köy gezisi
Naxos'un otantik atmosferini gerçekten hissetmek için köylerine gidin. Taş işçiliğinden dolayı "mermer köyü" olarak bilinen Apiranthos gibi çok sayıda güzelliğin yanı sıra ilginç müzeler ve Girit dağlarının manzarasını hatırlatan ama Venedik kemerleri ve iki katlı binaları da içerisine alan, - şüphesiz ki mimarisi ile Naxos'un yerlisi, harika mekanlar bulunmaktadır. En büyük köy Filoti, tarım ürünleri, köy meydanındaki devasa çınar ağacı, çok sayıdaki kahvehanesi, tavernaları ve yerel ürünler satan dükkanları ile ünlüdür.
Zamanınızı Sangri'nin beyaz badanalı sokaklarında gezinerek ve Halki'nin neoklasik binalarını ve Bizans kiliselerini keşfederek geçirebilirsiniz. Kuzeye Apollonas'a giderken ilginç bir balıkçı köyü var. Yakınlarda, tam olarak 11 metre uzunluğundaki, yaklaşık 7. yüzyılda yapılmış ama asla bitirilmemiş Kouros heykeli kadar ünlü güzel ve hoş bir plaj var.
Plajlarda aktif olmak
Plajda gün geçirmek, güneşlenmek ve yüzmenin çok ötesinde, her an bir deneyim yaşayabileceğiniz bir ada. Su sporları yapma alternatifi sunan göze çarpan plajlar bulacaksınız:
Kasabasına göre Plaka, Mikri Vigla ve Agios Georgios. Rüzgar sörfü, su kayağı, diz sörfü, jet ski, rüzgarsız sörf, tüp… ismini siz koyun. Kürek sörfü veya kano da ilginizi çekenler arasında bulunabilir. Su sporları ve deniz bisikleti ile Agia Anna en aile dostu plajlardan birisi olabilir. Aynı biçimde komşusu Agios Prokopios'ta ise bir dalış merkezi vardır.
Daha fazla plaj
Muhtemelen şimdiye kadar bir fikriniz oluştu… Naxos'un her yerinde etkileyici plajlar var. Kastraki (kocaman kumlu bir köy) Hawaii (ismi her yerde söylenir), Aliko (şemsiye veya şezlong yok, sadece bir sedir ormanı) ve Agiassos (sığ ve kumlu) güneybatının en iyi korunanlarıdır. Doğu kıyısında ise Psili Ammos (gölge sunan ağaçları ile tropikal bir manzara) öne çıkıyor. Ve güneyde Panormos (palmiye ağaçları ve küçük bir kafeterya ile egzotik bir saklanma yeri) ve daha izole bir mekan olarak Kalado.
Naxos'un en iyilerini tadın
Naxos, kralları ağırlayan birisi gibi ziyafet ve tatlar sunar. Deniz kenarında bir tavernada mı, Hora’da resmedilmeye değer dar bir yol mu veya bir köy meydanı mi … hepsi size bağlı ama zaman yerel peynirleri - Naxos graviera (PDO, korumalı menşe ismi) ve baharatlı arseniko veya xinomizythra - ve taze deniz ürünleri (salatouri deneyin … maydanoz, zeytinyağı ve limon sosu ve bol soğan ile buğulanmış). Rosto gibi (sarımsak ile doldurulmuş ve şarapta pişmiş domuz bacağı) et yemekleri olağanüstüdür. Ve kesinlikle ama kesinlikle patatesleri deneyin. Yunanlılar onlara tam not veriyor. Yemeğinizi bitirmek için size citron likörü sunulacak.
Demeter Tapınağı'nı Aramak
Sangri köyünün biraz dışında, Naxos'un bir başka kültürel noktası daha var. M.Ö. 6. yüzyıldan kalma Demeter Tapınağı, en iyi Naxos mermerleri kullanarak inşa edilmiş ve antik tahıl tanrıçasına adanmıştır (Sangri'nin etrafındaki bölgenin adanın en bereketli arasında kabul edilmesi tesadüf değildir). İyonik mimarinin klasik bir örneğidir ve Iria Tapınağı ile birlikte Parthenon'un öncüsü olarak kabul edilir (tam bir yüzyıl sonra inşa edilmiştir). Bir müze ve Ege'nin muhteşem manzaraları ile deneyiminiz tamamlanır.
Tarihi anlatan kuleler
Korsan baskınları sırasında adanın nüfusunu savunan, sizlere Venedik dönemini yaşatan yeterince kule gördünüz, bunlardan bir tanesi de şehrin dışında kalıyor. Bazeos Kulesi Sangri'nin yanında ve üç katlı Barozzi Kulesi Filoti'nin merkezinde.
Bu arada Zevgolis Kulesi, Apiranthos'un girişine yakın bir kayanın üzerine inşa edilmiş 17. yüzyıldan kalma etkileyici bir sur. Son olarak, Danakos köyünün kuzeyindeki incir ağaçları ve üzüm bağları arasında inşa edilen, Aydınlatıcı Mesih olarak adlandırılan, ilgi çekici kulesi olan bir manastır var.
Naxos Adası deneyimi
Naxos'ta yaşanacak çok şey var. Her şeyin tadını bir anda çıkarmanız imkansız. Fakat bu, adada herkes için bir şeyler olmadığı anlamına gelmez … veya geri dönüş için bir tarih belirleyin.
Paros: Semi-Private Catamaran Full Day Cruise
